Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ile Siverek Belediyesi Kültür ve Sosyal işler müdürlüğü tarafından ilçenin Yenişehir Mahallesinde bulunan Eyüp Cenap Gülpınar gençlik merkezinde düzenlenen konferansa Belediye Başkanı Avukat Resul Yılmaz Belediye Meclis üyeleri sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Araştırmacı yazar Mehmet Sılay tarafından   ‘Selahaddin Eyyübi Kudüs ve Çözüm Süreci’ konulu konferansta Selahattin Eyyübi’nin hayatından kesitler sunarak şöyle dedi”  Tarafsız bazı batı kaynaklarının Selahattin Eyyübi için, ‘İslam’ın en saf kahramanı’ tanımını yaptığının altını çizerek şöyle devam etti “Yıllardır batılı güçlerin kavmiyetçilik tuzağı ile kardeşleri kardeş uzak tutuldu oyunu bu oyunu Selahattin Eyyübi bozdu. Hepimizin özeleştiri yapması gerekir. Cumhuriyet kurulurken, batının enjeksiyonu ile ulus devlet tuzağına düştük. Yani kavmiyetçilik tuzağına düştük. Bize düşen bu tarihe vakıf olmamızdır. İslam tarihi ya da kısas-ı enbiya, insanlığın ortak macerası, ortak tarihidir. 3 kahramanı tanımanızı tavsiye ediyorum. Birincisi 711, Tarık bin Ziyad. İkincisi 1071 Malazgirt kahramanı Anadolu’yu ’İslam’a açan, Muhammet Alparslan. İşte ulus devlet tuzağını bozuyoruz şuanda biz. Adı Muhammet Alparslan, ama bize ‘Alparslan’ diye tanıttılar. Oğlu Melikşah, Celalettin Melikşah. O’nun oğlu Sultan Sencer. Sultan Ahmet Sencer. Sen öğretmezsen ben bunu araştırmayacak mıyım? Niye bana söylemiyorsun. İslami motifleri benden esirgiyorsun. Ben O’nu öğrendiğim zaman sana güvenim kalmaz. O zaman medeniyetimizi sizlerle beraber yeniden inşa ederiz. Üçüncüsü ise Selahaddin Eyyübi’dir. Ülkelerinde ki iç savaştan dolayı Ülkemize Sığınmak zorunda kalan Suriyeli mültecilerini durumuna da değinene yazar Sınay Selahattin Eyyübi ahlakının ise sığınmacılara sahip çıkmayı gerektirdiğini belirten “Demeyin ki falanca mahallede, ilçede doğdum. Bu toprakların, bu medeniyetin merkezindesiniz. Kimin başı dara düşse o buraya geliyor. Sizin topraklarınıza geliyor, sığınmacı olarak geliyor. Allah size ensar olmayı nasip etmiş. O gelen muhacirlere kucak açmak, ekmeğinizin bir dilimini onlara vermek zorundasınız. Bunu da bize Selahattin öğretiyor.”