Arkeolojik Kazılar ve Ören Yerleri
Açıklama
SİVEREK İLÇESİ SINIRLARI İÇERİSİNDE YAPILAN ARKEOLOJİK KAZILAR VE ÖREN YERLERİ
AĞAÇLI TARLA KAZISI
Alman Arkeoloji Enstitüsü adına Prof. Dr. Harald Hauptmann ve Doç. Dr. Asuman Baltalı tarafından, 1990 yılında başlatılan Ağaçlı Tarla kazıları Siverek ilçesi, Çaylarbaşı bucağına bağlı Ağaçlı Köyü yakınlarındadır. İlk Tunç Çağı başlarından Orta Tunç Çağı sonlarına (M.Ö. 3200-2700) tarihlenen bir yerleşim yeri olan Ağaçlı Tarla'da ilk kazı sezonunda Hassek Höyük mezarlığına rastlanılmıştır. Açılan 19 tane mezardan hocker vaziyetinde gömülmüş iskeletlerin yanlarında pişirilmiş topraktan yapılmış kulplu çömlekler, bronz kefen iğneleri, tunç halka, bilezik ve halhallar, taş damga mühürler ile taş kolye ve boncuklar bulunmuştur. Kazılardan çıkartılan in-situ durumundaki bir erkek iskeleti mezar eşyaları ile birlikte Urfa Müzesinde sergilenmektedir. Ağaçlı Tarla (Hassek Höyük Nekropolü) Atatürk Barajı göl alanı altında kalmıştır.
ÇAVİ TARLASI ARKEOLOJİK KAZISI
Siverek İlçesi, Çaylarbaşı Bucağı'na bağlı Nisibin Köyü yakınındaki Çavi Tarlası'nda, Hassek Höyük kazı ekibince 1982 yılında yapılan yüzey araştırmasında Orta ve Erken Kalkolitik Çağ'a ait taş balta, boncuk, amulet ve ağırlıklar ile silex mızrak uçlarına rastlanılması üzerine 1983 yılında arkeolojik kazılara başlanılmıştır. Müze Müdürü Adnan MISIR başkanlığında ve Alman Arkeoloji Enstitüsü adına Dr. M. R. Behm-Blancke'nin bilimsel danışmanlığında yürütülen kazılar 1985 yılına kadar üç yıl devam etmiştir. M.Ö. 5000-4500 yılı Erken Kalkolitik Çağ'a ait bir yerleşme olduğu anlaşılan Çavi yerleşmesinin Kuzey Mezopotamya "Tell Halaf" kültürüne ait olduğu tespit edilmiştir.
Kazılar sonucunda 5 yapı katına rastlanılmış, bu katlarda taş temeller ve bunun üzerinde kerpiç artıkları bulunmuştur. Temel kalıntılarından yuvarlak bir plana sahip olduğu görülen evlerin kare bir bina ile desteklendiği görülmüştür. Çapı 4 m.'yi bulan yuvarlak yapılar oturma odaları olarak kullanılmıştır. Bu odaların doğu duvarlarında ocaklar bulunmaktadır. Binaların dışında ayrıca fırınlar, ocaklar ve küçük yuvarlak erzak siloları bulunmuştur. Kırılmış vaziyetteki çok sayıda çanak çömlek parçası küçük buluntuları oluşturmuştur. Çanak çömlekler üzerine kırmızı ve kahverengi boyalarla geometrik motifler ile sığır ve boğa başları işlenmiştir. Bunların dışında, bazalt, çakmak taşı ve obsidyenden
saplanmış araç ve gereçler ile takılar, damga mühürler ve Bereket Tanrıçası'nı temsil eden pişmiş topraktan yapılmış çok sayıda kadın figürini Çavi Tarlası'nın önemli buluntuları arasındadır.
Çavi Tarlası kazıları, bu bölgede tarım ve hayvancılıkla uğraşılmış olan bir köy yerleşmesinin kalıntılarını gün ışığına çıkarılması bakımından önem taşımaktadır.
Çavi Tarlası kazılarında bulunan eserlerin yıllara göre dağılımı şöyledir:
1982 Yılı Yüzey Araştırması Buluntuları: Bu araştırmada, Orta ve Erken Kalkolitik Çağ'a ait taş el baltası, boncuk, amulet, ağırlıklar ve silex mızrak uçlarından oluşan 17 adet envanterlik eser bulunmuştur.
Çavi tarlası kazı alanı
1983 Yılı Kazıları: Erken Kalkolitik Çağ'a ait (M.Ö. 5000) pişmiş toprak figürinler, tas balta, çakmak taşı ve obsidyenden yapılmış kesici aletler, hogaklar, boncuklar, tekerlekler damga mühürler ve ağırlıklardan oluşan toplam 67 adet envanterlik eser ele geçmiştir.
1984 Yılı Kazıları: Erken ve Orta Kalkolitik Çağ'a ait pişmiş toprak kadın figürinleri, baltalar, çakmak taşından kesici aletler, ağırlıklar, kemik bizler, stilize hayvan figürlü ve geometrik bezemeli kaplardan oluşan toplam 84 parça envanterlik eser ele geçmiştir.
Siverek'te çıkarılan buluntular
HASSEK HÖYÜK KAZISI
ÇAYLARBAŞI HÖYÜĞÜ
Siverek İlçesi, Çaylarbaşı bucağına bağlı Yukarı Tillakin Köyü'ndeki Hassek Höyük'te arkeolojik kazılara, Atatürk Barajı Kurtarma Kazıları çerçevesinde İstanbul Alman Arkeoloji Enstitüsü adına Prof.Dr. Barthad Hrouda başkanlığında 1978 yılında başlanılmış, daha sonra aynı enstitü adına Prof.Dr.Manfred Behm-Blancke tarafından 1988 yılına kadar sürdürülmüştür.
Bu gün Atatürk Baraj gölü suları altında kalan Hassek Höyük kazısında, M.Ö. 3100-2700 yılları arasında bölgeler arası önem taşıyan sonuçlar ortaya çıkmıştır.
Alman arkeolog Dr. Manfred R.Behm-BLANCKE, ArkeoAtlas adlı dergide yayınladığı makalesinde kazıyla ilgili şu bilgileri vermektedir.
"Hassek Höyük kazısının en önemli sonuçlarından biri de Uruk devrine ait tahkimatı bir yerleşmenin ortaya çıkarılmış olmasıdır. Yerleşme biçimi Uruk devri yerleşmeleri arasında eşsizdir. Burada bulunan ve Geç Uruk kültürünün çok geniş bir alana yayıldığını gösteren yapı M.Ö. 2900-2700 yılları arasına tarihlenmiş ilk tunç çağı I.dönemine ait önemli bilgilere ulaşılan yapıda 4-1 tabakalarında ki korunmuş yapı kalıntıları, tek odalı konutlara aittir. Bu konutlar, dar ve çakıl döşeli sokaklara açılır. Yapıların arasında bodrum katı olan temelli bir yapı bulunmaktadır. Höyüğün orta kısmında bulunan yapının ise büyük bir ihtimalle "Kule ev'olduğu düşünülmektedir.
İlk Tunç Çağı mimari tabakalarında bulunan çanak çömleğin omuz ve karın kısımlarında çapraz olarak devam eden mühür izleri görülür. Mülkiyet işareti olarak yorumlanabilecek bu mühürler oldukça basit kısmende zarif bir stilde yapılmış ve kır yaşamında çeşitli sahneler tasvir edilmiştir.
Hassek Höyük'te bulunan yapı kalıntılarını kaplayan kül tabakası, buradaki son har yangında son bulduğunu gösterir.
Uruk mimari tarzı bakımından Uruk geleneklerini yansıtan nedenler vardır. Ancak Sümerlerin oturduğunu kabul etmek için henüz erkendir. Hassek Höyük'te yerleşme belki 100 yıl sürmüş ve deprem sonucunda çıkan yangınla tahrip olmuştur.
Kazı buluntuları (Şanlıurfa Müzesi)
Kazılarda, Kalkolitik (M.Ö. 5500-3200) ve İlk Tunç (M.Ö. 3200-2700) çağlarına ait temel kalıntıları, mühür baskılı ve baskısız pişmiş toprak kaplar, hayvan figürinleri, oyuncak araba tekerlekleri, koni şeklinde pişmiş toprak duvar çivileri, ağırlık ve boncuklar, silindir ve damga mühürler, riton perdahlama taşları, çakmaktaşı dilgiler, obsidyen kesici aletler, bronz iğneler, bilezikler, mızrak uçları, fildişi ve taştan yapılmış kolye taneleri, in-situ durumunda çok değerli renkli taş kolyeler, amuletler, kurşun takı parçaları bulunmuştur.
Balıklıgöl Höyük Kazıları (Şanlıurfa Müzesi)
Rumkale Höyük Kazılarında Ele Geçirilen Kalkolitik Çağa Ait Seramikler (Şanlıurfa Müzesi)
Şanlıurfa ili, Halfeti ilçesine bağlı Rumkale (Eski Kal'a) köyü yakınındaki höyük, 1977 yılında kurtarma kazıları kapsamında kazılmaya başlanmıştır. Kazı çalışmaları Prof. Dr. A. Tuba Ökse başkanlığında sürdürülmektedir.
Höyük'te Neolitik Çağ'dan Orta Çağ'a kadar yerleşim olduğu saptanmıştır. 1997 yılında Erken Kalkolitik Çağ'a tarihlenen mezarlar bulunmuştur. Bu mezarlarda ele geçen çanak çömlekler Halaf Kültürü'ne aittir. Ele geçen buluntular arasında stilize insan başı biçimli tutamaklar, derin kaseler ve çömlekler yer almaktadır. Bu da gösteriyor ki Halaf Kültürü'nün yayılma alanı Fırat'ın batısına kadar genişlemiştir.
Gec Kalkolitik Çağ'a Ait Seramikler (Şanlıurfa Müzesi)
2000 Yılı Kazıları: Çoğunluğu Geç Kalkolitik ve İlk Tunç Çağı'na ait pişmiş toprak kap parçaları, sızdırmazlık damgası, mühür baskılı keramik parçaları, hayvan figürinleri, taş ve kemikten yapılmış aletler, bakır ve tunçtan yapılmış iğneler, bilezikler, kolyeler, mühür baskılı keramik parçalarından oluşan 275 adet envanterlik, 234 adet etütlük eser ele geçmiştir.
1981 Yılı Kazıları: Geç Kalkolitik Çağı'na ait geçen yıllarda ele geçen eserlere benzer 575 adet envanterlik eser ele geçmiştir.
1982 Yılı Kazıları: Geç Kalkolitik ve İlk Tunç Çağı'na ait 62 adet envanterlik, 234 adet etütlük eser ele geçmiştir.
1983 Yılı Kazıları: Çoğunluğu Kalkolitik ve İlk Tunç Çağı'na ait pişmiş topraktan yapılmış meyveli kaplar, emzik ağızlı kaplar, testiler, testicikler, mühürler, ağırlıklar, ok ucu ve mızrak ucu yapımında kullanılan çakmaktaşı dilgiler, obsidyenden bir iğne, kemik iğnelerden oluşan 67 adet envanterlik, 105 adet etütlük eser ele geçmiştir.
1984 Yılı Kazıları: Kalkolitik ve Erken Tunç Çağı'na tarihlenen ve geçen yıllarda bulunanlara benzer 72 adet envanterlik, 126 adet etütlük eser ele geçmiştir.
Hassek Höyük planı Hassek Höyük Kazı alanı
1985 Yılı Kazıları: 35 adet envanterlik, 78 adet etütlük eser ele geçmiştir. Çoğunlukla İlk Tunç Çağı'na ait olan bu eserler önceki yıllarda ele geçenlerle aynı özellikleri gösterirler.
1986 Yılı Kazıları: 7 adet envanterlik, 18 adet etütlük eser ele geçmiştir. Geçen yıllardan farklı olarak bu eserlerden bir kısmını Geç Roma Çağı'na ait sikkeler oluşturmuştur.
Hassek Höyük'te Yago molazları içinde ele geçen büyük baş hayvan betimlemeli kabartma parçalardan yapılan şematik canlandırma (Arkeo Atlas Dergisinden)